bugün
yenile
    1. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      japonya ve çin'in birkaç kayalık sayılabilecek adacıklar için ara ara sürtüşmesi ve olaya abd'ninde müdahil olmasıyla hala devam eden sorundur. not: güney ve doğu çin denizi sorunu bu dönem ödevimdi, makaleleri ve haberleri kaynak tutarak hazırladım. dolayısıyla buradaki üslubumla uyuşmamayabilir. ayrıca uzun bir entry olacak yine de okumanızda fayda olacaktır. doğu çin denizinin önemi; insan yerleşimi bulunmayan toplamda 8 ada ve kayalıktan oluşan takımada grubu doğu çin denizi'nde bulunmaktadır.  toplamda 7 km2 yüzey alanı bulunan adalar, tayvan'ın kuzeyinde, çin anakarasının doğusunda ve son olarak da japonya'nın en güney ucunda serpilmiş durumdadır. adaların bölge ülkeleri tarafından paylaşılamamasının ise birkaç önemli sebebi var. bunları: - stratejik öneme sahip deniz yollarının üzerinde bulunması, - balıkçılık için elverişli ve zengin olması, - denizaltında petrol ve doğalgaz yataklarının bulunması olarak sıralayabiliriz. adaların siyasi kontrolü şuan itibariyle japonya'da bulunmaktadır. çin ve japonya arasındaki ilişkiler doğu çin denizi'nde bulunan takımadaları üzerindeki egemenlik çatışması yüzünden gerilmiş durumda 8 küçük adadan oluşan bu takımadalar üzerinde tayvan'nın da egemenlik iddiası bulunuyor. japonlar tarafından senkaku, çinliler tarafından diaoyu olarak adlandırılan kayalık ve adacıklar iki ülke arasında anlaşmazlık konusudur. 1970’lerin başında bu bölgede zengin petrol, doğalgaz ve maden yatakları bulunduğu iddialarının ortaya çıkmasından itibaren söz konusu adalar meselesi, zaten inişli-çıkışlı bir seyir izleyen japonya-çin ilişkilerinde önemli bir sorun teşkil eder hale gelmişti. 2012 temmuz ayında çin devriye botlarının tartışmalı adalar civarında görülmesi neticesinde japonya’nın adaları satın alacağını açıklamasıyla, akabinde de eylül başında adalardan üçünü satın almasıyla mesele yeniden alevlenmiştir. iki ülke arasındaki anlaşmazlık esas olarak 1970’lerin başında bölgenin petrol ve doğalgaz kaynakları açısından zengin olduğunun (kaynakların değerinin yaklaşık 6 trilyon dolar olduğu öne sürülmektedir) açıklanmasıyla su yüzüne çıkmıştır. 1978’de japonya’nın adacıklardan birine deniz feneri inşa edeceğini açıklamasına çin tepki göstermiştir. ancak 1990’lara kadar ciddi bir gerilim yaşanmamıştır. 1996 yılında bm deniz hukuku sözleşmesi’nin onaylanması aşamasında münhasır ekonomik bölge (meb) ve kıta sahanlığı hususları yeniden ilişkilerin gerilmesine neden olmuştur. ayrıca aynı yıl milliyetçi japon gençlerin adacıklara yeni bir deniz feneri inşa edip bunu hükümetin tanımasını talep etmesiyle birlikte iki ülke aktivistleri arasında adacıklara çıkıp gösteri düzenleme yarışı başlamıştır. bu durum iki ülkenin de araştırma gemileri göndererek bölgede varlığını artırma yoluna gitmesine yol açmıştır ki bu da devletlerin birbirini meb ihlalleri nedeniyle eleştirmesini beraberinde getirmiştir. özellikle 2007 yılından itibaren, adalar sorununun iki ülke arasında ciddi gerilimlerin yaşanmasına neden olduğu görülmektedir. 2007 yılında hong kong’dan gelen aktivistlerin söz konusu adalara çıkma girişimi japonya’nın sert tepkisine neden olmuştur. 10 haziran 2008’de senkaku yakınlarında avlanan tayvan´a ait bir balıkçı teknesi bir japon firkateyniyle çarpışmış, kazadan sonra geminin mürettebatı ve kaptanı japon topraklarında gözaltına alınmıştır. olaya tepki gösteren tayvan, 13 haziran´da japonya´daki diplomatik temsilcisini geri çektiğini açıklamıştır. aralık 2008’de çin’e ait iki araştırma gemisinin adalar yakınında seyretmesi yeni bir gerginliğe yol açmıştır. çin adaların kendisine ait olduğunu, dolayısıyla egemenlik hakkını kullandığını ifade ederken japonya bölgeye daha donanımlı bir sahil güvenlik ile helikopter taşıyıcı devriye gemi konuşlandırma kararı aldığını açıklamıştır. 7 eylül 2010’da ihtilaflı adalar yakınlarında bir çin balıkçı gemisi, 40 dakika arayla iki japon sahil koruma gemisiyle çarpışmış, akabinde çinli mürettebat ve kaptan japonya tarafından gözaltına alınmıştır. mürettebat serbest bırakılmakla birlikte kaptanın mahkemeye çıkarılarak tutuklanması çin’de büyük tepkiye yol açmıştır. çin dışişleri bakanlığı kaptanın derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakılmasını istiyoruz. japonya yanlış yolda yürümekte ısrar ederse, çin sert karşı önlemler alacak ve japonya bunun sonuçlarına katlanmak zorunda kalacaktır. açıklamasında bulunmuştur. başlangıçta kaptanın tutukluluk süresini uzatan japonya diplomatik baskı, ticari yaptırım ve japonya karşıtı gösteriler neticesinde kaptanı 24 eylül’de serbest bıraktığını açıklamıştır. 2012 temmuz ayında çin devriye botlarının tartışmalı adalar yakınlarında görülmesi konuyu yeniden gündeme taşımıştı. çin resmi haber ajansı xinhua, botların bölgede bir tür balıkçılık koruma görevi yürüttüklerinin açıklandığını bildirmiştir. japonya başbakanı yoşihiko noda hükümetinin adayı satın almak için pazarlıklar yürüttüğünü açıklamasının ardından yeni bir tartışma başlamıştır ki ilk defa, tokyo valisi şintaro işihara nisan ayında benzer bir girişimde bulunmuş ve adanın satın alınması için bağış hesabı açılmıştır. 1970’lerden beri beş adacık ve üç kayalıktan oluşan senkaku/diaoyu adaları japon işadamı hiroyuki kurihara ve kardeşlerine ait durumdadır. adaların bir vatandaşa ait olması sebebiyle güvenliğin yeteri kadar sağlanamadığını öne süren şintaro işihara adanın satın alınması gerektiğini belirtmiştir. bu amaçla açılan hesapta bugüne kadar 1 milyon dolardan fazla para toplandığı ifade edilmektedir. yine tokyo valiliği, senkaku adası için abd'nin önde gelen gazetelerinden wall street journal gazetesine reklam vermiştir. çin ile karşı karşıya kalan japonya'ya destek verilmemesi halinde amerika'nın pasifik okyanusu'nu tamamen kaybedebileceği uyarısının yer aldığı reklamda senkaku'nun japonya toprağı olduğu tekrar vurgulanmıştır. japon hükümetinin adayı satın alacağını açıklaması üzerine çin dışişleri bakanlığı, tokyo yönetimine adalar sorununa ilişkin tek taraflı eylem ve tavırlardan uzak durması çağrısında bulunarak, "çin'in kutsal toprakları satılık değildir" karşılığını vermiştir. japonya’nın 2012 eylül başında söz konusu adalardan üçünü 26 milyon dolara satın alması çin’de büyük tepkiye yol açmıştır. bu alımın yasa dışı ve geçersiz olduğunu savunan çin devlet başkanı hu jintao, çin’in bu satın alma işlemini hiçbir koşulda tanımayacağını vurgulamıştır. ayrıca pekin adalar çevresine 6 devriye gemisi göndermiştir. japon hükümeti sözcüsü osamu fujimura, çin savaş gemilerinin adalara bu kadar yaklaşmasını benzeri görülmemiş bir sınır ihlali olarak değerlendirmiş ve mülk sahibinden satın alınan adaların, japon toprağı olduğunu, dolayısıyla çin’in sınır ihlalini şiddetle protesto ettiklerini belirtmiştir. ayrıca çin’de 70’in üzerinde şehirde protesto gösterileri düzenlenmiş, başta japon büyükelçiliği olmak üzere, japon firmaları ve diğer kuruluşlar göstericiler tarafından hedef alınmıştır. tüm bu gelişmeler yaşanırken, abd savunma bakanı leon panetta asya pasifik temaslarının ilk durağı olarak japonya’yı ziyaret etmiş ve adalar sorununun herhangi bir çatışmaya sürüklenmesinden endişe duyduğunu, bu olayın barışçıl bir şekilde japonya’nın ve çin’in çıkarlarına uygun olarak çözülmesi gerektiğini belirtmiştir. washington’ın senkaku konusunda taraf tutmayı reddettiğini söylerken, abd-japon güvenlik anlaşması uyarınca eğer saldırı söz konusu olursa müttefikinin yanında yer alacağını da vurgulamıştır. ayrıca çin’de devam eden son on yıldaki en şiddetli japonya karşıtı gösterilerin, japonya’nın mançurya işgalinin 81’inci yıldönümüne denk gelmesi gerilimi daha da yükseltmiştir.  çin yönetimi pekin’in chaoyang bölgesinde faaliyet gösteren 800 japon firmasının 18 eylül günü faaliyetlerine ara vermesini önermiştir. buna paralel olarak panasonic, canon, nissan, toyota, honda ve mazda gibi büyük japon firmaları üretime iki gün ara vereceklerini açıklamıştı. çin’deki bütün japon okulları da hafta boyunca eğitimlerine ara vermiştir. çin yönetimi, halkı sağduyulu ve hukuka uygun şekilde tepkilerini dile getirmeleri konusunda uyarırken ülkedeki japon vatandaşların ve japon sermayeli firmaların korunacağını belirtmiştir. tokyo ve pekin 2008 yılında bir anlaşma yaparak, adaların etrafındaki doğalgazın bir konsorsiyum tarafından çıkarılmasını kararlaştırmış ancak bu ortaklık yalnızca kağıt üstünde kalmıştır. doğu çin denizi’ndeki bu tür anlaşmazlıkların çatışmaya dahi gidebildiğine 1988 yılında tanık olunmuştur. çin ile vietnam'ın johnson resifinde hâkimiyet sağlama çabaları çatışmaya yol açmış ve 64 vietnam askeri hayatını kaybetmiştir. ancak şüphesiz söz konusu japonya olduğunda çin daha temkinli davranmak zorundadır. bunun en temel sebebi, 1960 yılında imzalanan abd-japonya karşılıklı işbirliği ve güvenlik antlaşması uyarınca abd’nin anlaşmazlığa müdahil olabileceğidir. zira anlaşmazlığın silahlı mücadeleye dönüşmesi durumunda abd söz konusu anlaşmaya dayanarak japonya’nın yanında yer alacaktır. ikinci bir faktör şüphesiz iki ülke arasındaki ekonomik ilişkilerdir. çin, japonya’nın en büyük ticaret ortağı haline gelmiş, 2011’de iki ülke arasındaki ticaret hacmi 345 milyar dolara ulaşmıştır. çin japonya’dan motorlu taşıt, bilgisayar, demir-çelik ürünleri ve elektronik eşya; japonya ise çin’den akıllı telefon, tekstil ürünleri ve nadir elementler ithal etmektedir. senkaku/diaoyu adaları sorunu kısa vadede çözülecekmiş gibi görünmemekle birlikte iki ülke arasında ortaya çıkacak bir çatışma durumu da bugün için olası gözükmemektedir. adaları elinde bulunduran ülke olarak japonya daha avantajlı konumda bulunsa da çin’in bölgede artan önemi, ekonomik gücüne bağlı olarak gelişen askeri gücü, japonya’nın özellikle nadir elementlerin ithalatında çin’e bağımlılığı da göz ardı edilmemelidir. japonya’nın adaları satın alarak kamulaştırmasındaki amacının adalar üzerinde denetim ve güvenlik sağlamak olduğunu belirtmesine rağmen çin devriye gemilerinin adalar çevresinde bulunması bu kontrolün sağlanamadığını göstermektedir. japonya’nın bu duruma göz yumması gerginliği tırmandırmamak istemesinden ileri gelmektedir. diğer taraftan abd’nin japonya ile olan bağları ve çin’in barışçıl dış politika çizgisi de sorunun gidişatında etkilidir. adaların satın alınma işlemini kesinlikle tanımayacağını açıklamasına karşın pekin sürekli sorunun masada çözülmesi gerektiğini vurgulamaktadır. abd'nin olaya müdahil olmasıyla yaşanan abd-çin rekabeti; uzun yıllardan beri çin ve japonya arasında ihtilaflı bir sorun olan diayu/senkaku adaları’nı da kapsayacak yeni hava savunma sahası başta japonya olmak üzere diğer bölge ülkelerini de alarma geçirdi. çin savunma bakanlığının açıklamasına göre yeni hava savunma sahası (air defense identification zone) kurallarına göre çin'in belirlediği güvenlik bölgesi üzerinde uçuş yapacak bütün uçaklar daha önceden çin'e uçuş bilgilerini ve araç kimliklerini bildirmek zorunda. aksi halde çin yeni kurallara göre gerekli her türlü yaptırımı uygular. çin dışişleri bakan sözcüsünün ifadesiyle "çin bu bilgiyi bütün taraflarla ve havacılık şirketleri ile paylaşmıştır. uçuş güvenliği için bütün tarafların çin ile koordineli çalışması gerekmektedir." bu açıklamaların hemen arkasından abd b-52 bombardıman uçakları çinli yetkililere bilgi vermeksizin belirtilen bölgede uçuş yaptı. abd'nin bu tavrına karşılık çin ılımlı bir cevap vererek abd'nin sorumlu bir arabulucu olarak bölgede var olması gerektiğini vurguladı. böylece çin asıl derdinin abd olmadığını, mevcut sorunun japonya ile olduğunu dile getirmiş oldu. bu açıklamadan kısa bir süre sonra da japon ve güney kore uçaklarının çin tarafından açıklanan bölgede uçuş yapması gerilimi farklı bir boyuta taşıdı. çin'in norm koyucu ve statüko yıkıcı bu hamlesi ne ifade etmektedir? ilk olarak çin shinzo abe ile japonya siyasetinde başlayan muhafazakarlaşma eğilimi ve buna bağlı olarak güvenlik sorunlarının daha fazla gündeme gelmesine karşı japonya'ya mesaj vermektedir. bu mesajın adalar üzerinden verilmesi japonya'daki askeri bütçe ve askeri modernleşme tartışmalarına da bir cevap teşkil etmektedir. diğer yandan çin medyasında japonya'nın abe ile daha saldırgan ve güvenlik merkezli politikalara yönelmesi japonya'nın ekonomik ve sosyal sorunlarını örtme amacı taşıdığı da vurgulanan konular arasındadır. dolayısı ile sorunun karşılıklı olarak iç siyaseti de etkileyen boyutları da hesaba katılmalıdır. çin'in bu hamlesi ile etkide bulunmak istediği diğer bir alan da bölgesel rekabet konusudur. japonya dışında güney kore, filipinler ve vietnam ile de benzer sorunlar yaşayan çin özellikle deniz hukukunun esnek ve değişken yapısını kullanıp yeni norm ihdas ederek diğer ülkelere bölgede etkin ve belirleyici bir güç olduğu imajını vermeye çalışmaktadır. muhtemelen diğer ülkelerin bu konuya karşı ortaya koyacakları tavır japonya ve güney kore'den farklı olmayacaktır. çünkü bölgede abd dışında bir alternatif oyun kurucu olarak çin sadece askeri açıdan değil ekonomik ve sosyal açılardan da bir tehdit olarak algılanmaktadır. üçüncü olarak çin'in bu hamlesi abd'nin asya mihveri stratejisine karşı önemli bir cevap niteliği taşımaktadır. 2011 yılında asya mihveri tartışmaları ortaya çıktığında çin resmi makamları abd ile ne asya pasifik'te ne de dünyanın diğer bölgelerinde rekabet edeceklerini açıklamışlardı. resmi açıklamalara bugün dahi bakıldığında çin'in abd'yi açık bir şekilde karşısına almadığı görülecektir. ancak bu örtülü ve dolaylı şekillerde cevap vermediği anlamına gelmemektedir. doğu çin denizi'nde norm belirleyici bu hamlesi ile abd'ye açıkça bölgesel politikalara karışma mesajı verilmiştir. bölgede güç dengelerinin eskisi gibi kalmayacağı ve çin'in değişim talebinin bugün olmasa bile yakın bir gelecekte karşılık bulacağı düşünüldüğünde özellikle japonya ve güney kore gibi abd askeri üs ve teknolojilerine doğrudan bağımlı olan ülkelerin sorun çözücü değil çatışma körükleyici politikalar ortaya koymaları muhtemeldir. son gelişen olaylar da göstermektedir ki abd hala ittifak zincirini bozmadan korumaya devam etmektedir. bunun karşısında çin her geçen gün büyüyen ve gelişen ekonomik kalkınmasını siyasi ve askeri bir koz olarak kullanmaktadır. son on yıldır milli gelir büyüme oranının çok üstünde bir bütçeyi askeri modernleşmeye harcayan çin özellikle yakın bölgesel çatışmalarda daha ofansif ve sert hamlelerde bulunacağının sinyalini vermiştir. sorunun çözülmesi için müzakere masasını gösteren abd'ye karşı çin'in yeni reel politik cevabı beklenenden daha erken gelebilir.
    2. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      (#1305967) gündem biraz karışık merak edenler varsa okuyabilirler. en azından uzak doğuda nelerin paylaşılamadığı daha iyi anlaşılacaktır.